Tavşanlı Tarihi
TAVŞANLI TARİHİ
Ömer Faruk Dinçel
Tarih Öğretmeni/Araştırmacı
Tavşanlı İ.H.L. ve Anadolu İ.H.L
Tavşanlı ve çevresinde yaşamış eski uygarlıkların tarihi M.Ö 4000’li yıllara kadar gitmektedir.Bir başka ifadeyle Tavşanlı’da yerleşim tarihi günümüzden 6007 yıl öncesine kadar uzanmaktadır.Tavşanlı ovasının yapılan araştırma ve arkeolojik kazılar sonucunda İlk Madenler Çağından beri yerleşim sahası olduğu anlaşılmıştır.
Tavşanlı-Tunçbilek’te 1977 yılında Boyalık ve Gevence mevkilerinden çıkan buluntular Kalkolitik Dönemden (Taş-Maden Devri/4000-3000) kalmadır.
Kalkolitik dönem sonrasında Tunç Devrine(M.Ö.3000-2000) ait kalıntılar Kayı köyü’nde bulunmuştur.Atatürk,1928 yılında Kayı köy yakınlarındaki höyükte araştırma ve kazı yaptırmıştır.1987 yılında Kayaboğazı Barajındaki ikinci adacıkta toprağın altından Tunç Çağına ait(M.Ö.3000)yanık buğday parçaları çıkmıştır.Çıkan bu yanık buğdaylar,Tavşanlı Müzesinde sergilenmektedir.Yortan Kültürünün(Bakır Çağ)bezekli kaplarının Tavşanlı’da bulunmuş olması çok önemlidir.
M.Ö. 2000 dolaylarında,Kaneş ve diğer İç Anadolu yerleşmelerinde çarkta yapılmış tek renkli bir seramik türü görülür;yüzey araştırmalarına göre bu türün ataları,kuzeybatı Anadolu’da,özellikle Tavşanlı’da görülmüştür.
Tavşanlı-Harmancık yolu üzerinde,Köprücek köyü sınırlarında olan ve halk arasında Deliklitaş olarak bilinen eser 8.Yüzyıla ait Frig kaya mezarıdır.Mezarın üçgen alınlığı bulunur.
Kuruçay,Göbel,Çardaklı,Tepecik köylerini kapsayan sahada (halk arasında Palanga adı verilen)antik bir yerleşim yeri bulunur.2006 yılında Çardaklı mahallesi yakınlarında ortaya çıkartılan 100 m²lik mozaik,Roma dönemine ait bir evin kalıntılarıdır.Bu mozaiğin tahrip olmamış kısmı ise 52 m²dir.Çıkan bu kalıntının en önemli özelliklerinden birisi de üzerinde cam mozaiklerin olmasıdır.
Tavşanlı’yı ziyaret eden Hamilton,Texier,Perrot,Munro ve Körte gibi araştırmacılar Tavşanlı’da bulunan kitabelerin bir kısmını yazdıkları eserlerde yayınlamışlardır.
Tavşanlı’da bulunan mezar stellerinin yanı sıra çiftçi tanrısı olan Zeus Bronton’a,Hosios’a ve Ana Tanrı’ya ithaf edilmiş sunaklar,bir şeref kitabesi,lahit kapakları ve arşitrav parçaları vardır.
Tavşanlı Ovası,arkeolojik değerler bakımından Türkiye’nin en zengin ovalarından biridir.Höyükler yönünden çok zengindir.En önemli höyükler;Ada mevkiindeki Tavşanlı höyüğü ve Kayı köy höyüğüdür.
Tavşanlı’nın antik dönemde hangi coğrafyada yer aldığına bakarsak dönem dönem sınırların değiştiği Frigya sahasında veya bu saha sınırında yer almıştır.Tavşanlı ve çevresi Küçük Phrygia’da ya da sonradan kazanılmış anlamına gelen Phrygia Epiktetos yöresinde,Phrygia ile Mysia arasında sınır bir bölgede yer almıştır.
Tavşanlı ilçe sınırları içinde de birçok yerde antik yerleşim yerleri mevcuttur.Tavşanlı ilçe merkezi ve yakın çevresini ele aldığımızda çıkan kalıntılara göre bugünkü yerleşim merkezinin doğusunda;Subaşı mahallesinin alt kesimiyle Çukurköy yakınlarında Ören mevkiinde,güneyinde;Çardaklı-Tepecik-Göbel arasında(Palanga adı verilen yerleşim birimi),güneybatısında;Derecik yolu üzerinde ve Moymul çayırının altında,bunların yanı sıra Kuruçay köyü yakınında,Akçaşehir köyü yakınında,Beyköy ile Dedeler köyleri arasında Örencik mevkiinde,Çobanköy yakınında,Şahmelek sınırlarında kalan Ulupınar mevkiinde,Üyücek köyünün olduğu yerde,Dutlar köyünün altında Karaşehir denilen yerde,Demirbilek ve Küçükilet köyleri yakınlarında,Altınova ve Uluçam köyleri arasında ve İsaköy’de yerleşim yerleri mevcut idi.İsaköy’de kale,höyük ve yerleşim yerleri mevcuttur.
Tavşanlı merkezindeki Mülayim Tepenin olduğu yer,muhtemelen kale idi.Zira Tavşanlı’dan bahseden Evliya Çelebi,şehrin kalenin eteğinde kurulduğunu,kalenin çok sağlam ve kargir olduğunu yazar.Bu tanıma göre kalenin olduğu yer bugünkü Mülayim Tepe’dir.Diğer kaleler ise Beyköy’ün altında,Kuruçay köyü yakınlarındaki Ak Kepez tepesinde,Karapelit yakınlarındaki Asartepe’de ve Akçaşehir köyü yakınlarındaki Köstenkayalar mevkiindedir.Günümüzde Tavşanlı’ya bağlı olan köylerin bazılarında kale kalıntıları ve antik yerleşim yerleri mevcuttur.
Tavşanlı’ya ilk yerleşen Yörüklerin yerleştikleri saha ise Kavaklı Cami ve çevresi olup burada herhangi bir antik yerleşme mevcut değildi.
Tavşanlı,Germiyanlıların 1260 yılında Kütahya’ya gelmelerinden çok önce(1118 yılı öncesinde)Yörüklerin gelip yerleştiği bir yerleşim yeridir.Tavşanlı’nın en eski Camisi olduğu ve hayırsever bir Yörük tarafından yaptırıldığı bilinen Kavaklı Camisinin yapım kitabesinde Hicri 511 yılı,yani miladi 1118 yılı okunmaktadır.
Malazgirt Zaferinden 47 yıl sonra veya Germiyan Aşiretinin 1260 yılında Kütahya’ya gelmelerinden 142 yıl önce Tavşanlı’da Kavaklı Cami inşa edilmiştir.O halde Germiyan Aşiretinin henüz Kütahya’ya gelmediği bir dönemde Tavşanlı’ya Yörük ve Türkmenlerin gelip yerleştiğini söyleyebiliriz.
Beyköy,Tavşanlı’dan önce kurulmuştur.Beyköy’de ilk Türk yerleşiminin olduğu dönemlerde Tavşanlı’nın av mahalli olduğu söylenir.
Yörenin tamamen Türk hakimiyetine girmesi ise Germiyan dönemine rastlar.Germiyan döneminde Kütahya’dan başlayarak batıya doğru yapılan fetihlerde Emir Altıntaş ve Emet gibi Germiyan beyleri olduğunu düşündüğümüz şahısların önemli faaliyetlerini görmekteyiz.Bazı kaynaklarda da Tavşanlı’nın Türkleşme döneminin önemli bir şahsiyeti olan Tavşan Babanın,Germiyanoğulları Dönemi savaşçı babalarından olduğu ve Tavşanlı adını ondan aldığı bazı kaynaklarda zikredilir.İsmi zikredilen Tavşan Baba’nın kim olduğu konusunda tam bir bilgiye sahip değiliz.Tavşanlı adının Tavşan Baba’dan geldiği görüşünün yanı sıra komşu ilçelerinin isimlerinin nereden geldiğine de baktığımız zaman bu şehirlerin genelde orayı fetheden emirlerin isimleriyle anıldıkları görülmektedir.
Tavşanlı adının nereden geldiği konusunda değişik rivayetler bulunur.Evliya Çelebi’ye göre köy ve sahralarında tavşanı bol olduğundan dolayı Tavşanlı denmiştir.19.yüzyıl Anadolusu’ndan bizlere önemli bilgiler veren ünlü gezgin Charles Texier de İlçenin,Tavşanlarının çokluğundan dolayı bu ismi aldığını Küçük Asya (Asia Mineure) adlı eserinde belirtir.
Kaynaklarda Eğrigöz sübaşısı olarak geçen ve ümeradan olan Arslan Bey’in Tavşanlı’ya gelişi konusunda Şakaik adlı eser,Arslan Bey ve sülalesinin üçüncü Osmanlı Sultanı I.Murad Hüdavendigâr zamanında Horasan’dan Tavşanlı’ya geldiğini yazar.
Beceroğlu (veya Bicaroğlu) sülalesinin Tavşanlı yöresine gelişiyle beraber Tavşanlı ve Emet(Eğrigöz),idare âmirliği konumunda Sübaşılık ile yönetilmeye başlanmıştır.Arslan Bey’in ağabeyi olan ve Tokat’ta medfun bulunan Beceroğlu Hamza Bey,II.Murad’ın lalasıdır.
Hicri 783/Miladi 1381 yılında Tavşanlı,Osmanlılara çehiz olarak verilmiştir.Evlilik 1378 de çehiz olarak verilme de 1381 de olmuştur.Fakat Yıldırım Bayezıd’ın 1402’de Ankara Savaşında Timur’a yenilmesiyle Osmanlı Fetret dönemine girmiş ve akabinde daha önce Osmanlı hakimiyetine giren beylikler yeniden bağımsız hale gelmişlerdir.Yıldırımın oğulları arasındaki taht mücadelesinden galip çıkan Çelebi Mehmed’den sonra yerine oğlu II.Murad geçmiştir.İşte bu dönemde 1428’de Germiyan Hükümdarı Yakup Çelebi’nin vasiyeti üzerine Germiyan toprakları,tekrar Osmanlı’ya katılmıştır.
Tavşanlı’nın diğer bir önemli şahsiyeti de halk arasında Mülayim Dede olarak bilinen Dede Bâli’dir.Dede Bâli,Orhan Bey döneminde dünyaya gelmiş,sırasıyla I.Murad,Yıldırım Bayezıd ve Çelebi Mehmed dönemlerini görmüştür.II.Murad’ın tahta çıktığı yıl olan 1421’de de vefat etmiştir.Türbesi,Mülayim Tepede olup Tavşanlı’nın da sembolü olmuştur.Dede Bâli aynı zamanda Arslan Bey’in de damadıdır.
Molla Fenarioğlu tarafından 16.yy.da(1521 yılı)yapılan bir teftiş sonrasında Harmancık’ın(Bursa’nın ilçesi)Sultan I.Murad Hüdavendigâr tarafından Dede Bâli oğlu Çavlı Bey’e mülk olarak verildiği,Çavlı Beyin de bu köyü,Tavşanlı’nın merkezi olan Pazarköy’de bulunan Dede Bâli Zaviyesine vakfettiği anlaşılmıştır.Bugün Bursa’nın ilçesi olan Harmancık’ın Dede Bâli köyü vaktiyle bir mezraa olup Tavşanlı’da türbesi olan Dede Bâli’ye aitti.
I.Murad Hüdavendigâr’ın,Harmancık’ı Dede Bâli’nin oğlu Çavlı Bey’e vermesinin yanı sıra,kendi hassı olan Köprücek köyü’nü de Arslan Bey’e mülk olarak verdiği 439 Numaralı Muhasebe-i Vilayet-i Anadolu Defterinden anlaşılmaktadır.
Dede Bâli’nin;Hamza,Kara ve Çavlı adlarında çocukları vardır.Gerek ilçe merkezinde gerekse köylerde Arslan Bey,Dede Bâli,Çavlı Bey,Kara Bey ve Hamza Bey’e ait vakıf arazileri bulunur.Örneğin Sorgun köyü Arslan Bey’in,Tavşanlı’nın merkezi olan Pazarköy Dede Bâli’nin,Yağmurlu köyü de Hamza Bey’in vakıf köyleridir.
Üçüncü Osmanlı padişahı I.Murad’ın oğlu Yıldırım Bayezıd ile Germiyanoğlu Süleyman Şah’ın kızı Devlet Şah Hatun evlenmişlerdir.Bu evlilik neticesinde Osmanlı’ya çehiz yoluyla geçen topraklar içersinde Kütahya’nın yanı sıra Simav,Emet(Eğrigöz)ve Tavşanlı da vardır.
Anadolu Valisi Kasım Paşa Tavşanlı’nın Kuruçay köyünde Cami,han ve hamam yaptırırken yine Anadolu valisi olan Karagöz Paşa’da Kayı köyünde Cami inşa ettirmiş ve bu eserleri vakfetmişlerdir.Yapılan bu eserler günümüze ulaşamamıştır.
Osmanlı döneminde Tavşanlı ilçe merkezinde Mevlevihane ve Kâşif Dede tekkeleri bulunmaktadır.Tavşanlı Mevlevihanesinin bânisi Defterdar Osman Paşa,Kâşif Dede Tekkesinin kurucusu da Şeyh Kâşif Dede’dir.
Mevleviliğin Tavşanlı’da yaygınlaşması Arslan Bey’in torunlarından olan Şeyh Esif Mehmed Dede döneminde olmuştur.
Şeyh Kâşif Dede.Şeyh Sinan-ı Ümmi Elmalı’nın halifesidir.Aslen Afyon Karahisarlı olup Tavşanlı’da vefat etmiştir.Kâşifü’l-Esrar adında bir risalesi ve bir divanı bulunur.
16.yüzyılda Tavşanlı nahiye statüsündedir.Osmanlı döneminde 16.yüzyıldan sonra Tavşanlı,zaman zaman kaza yapılmıştır.
Evliya Çelebi Tavşanlı’dan şu şekilde bahseder;”783 te(miladi 1381 yılı) Germiyanoğlu fethidir.50 akçe kazadır.70 köydür.Kalesi çok sağlam ve kargirdir.Şehir,kale eteğinde,bahçeli,akar sulu bir şehirdir.Köy ve sahralarında tavşanı bol olduğundan Tavşanlı denmiştir.Altı mahalle,sekiz mihraptır.Han,hamam ve çocuk mektepleri vardır.(Tavşanlı Ağdası) cam kutular içinde diğer vilayetlere gönderilir.Baldan tatlıdır.Hatta Simav ve Demirci şehrinden binlerce katır ve deve yükü üzüm kurusu getirip burada pekmez yaparlar.Başka yerde böyle lezzetli olmaz.Bu Tavşanlı’nın su ve havasından mı,yoksa bir ulu sultanın nefes tesiri mi,lezzetli ağdası olur”.
Tavşanlı,1841 yılından itibaren Bursa’nın Kütahya Sancağı’na bağlı bir nahiye olmuştur.
Miladi 1844 yılına ait temettuat defterlerine göre Tavşanlı’da;Cami-i kebir,Hatıplar,Hacı Hüseyin Efendi ve Hacı Abbas ismiyle dört mahalle bulunur.
Hicri 1293 Hüdavendigâr Vilayeti Salnamesine göre 1876 yılında nahiyede;494 dükkan,8 hamam,2 han,3 çiftlik,26 köy,7 mahalle,2.877 hane,3 tekke,24 mektep,4 mescid,27 kahvehane,45 Cami,98 gayr-i müslim,ve 6.247 müslüman bulunur.
Ali Asaf’ın Hüdavendigâr Vilayeti Coğrafya ve Ahvali Umumiyesi adlı eserine göre 1890 yılında Tavşanlı nahiyesinde toplam 28 Cami,36 mescid,8 medrese,3 kütüphane,1 kilise,1 han,7 hamam,438 dükkan,20 debbağhane,3.761 hane vardır.Aynı yıl nahiyenin merkezinde ise 845 hane ve 2.098 nüfus bulunmaktadır.
19.yüzyılda Bursa Valisi olan Ahmet Vefik Paşa döneminde aşiretlerin iskân edilmesiyle Tavşanlı’nın Üyücek,Çakıllı,Çıkrıcak gibi Yörük köyleri kurulmuş,ayrıca Tavşanlı ilçe merkezine de yerleşen yörükler olmuştur.
Tavşanlı Belediyesi miladi 1885 yılında kurulmuştur.İlk Belediye Başkanı da Hacı Ahmed Hamdi Efendi’dir.İlk kaymakamı da Kamil Beydir.
Tavşanlı,1921 yılında ilçe olmuştur.
I.Dünya Savaşı sonrasında İzmir’in işgali ve Anadolu’nun Yunan işgaline girmesi ile işgallere karşı çeşitli adlar altında faydalı cemiyetler kurulmuştur.Tavşanlı’da da Doktor Hasan Ferit Cansever,Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Cemiyeti’nin şubesini açmıştır.Müftü Halil Efendi’de(Zeyrek)bu cemiyetin ilk başkanıdır.İşgallere karşı Reddi ilhak cemiyeti oluşturulmuştur.Bu işgal yıllarında Belediye Başkanı ise Boyacıoğlu Mehmed Efendi’dir.
Bursa-Orhaneli-Harmancık-Tavşanlı hattı üzerinden Kütahya’ya doğru ilerleyen Yunan ordusunun ileri harekatı hakkında bizzat bilgi alabilmek için Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü,birkaç adamıyla beraber Kütahya’dan Tavşanlı’ya gelmiş ve Zeytinoğulları’nın konağında bir gece misafir olmuştur.
Tavşanlı’da oluşturulan Müzaheret(yardım)Bölüğü,Orhaneli Müfreze Komutanlığı emrine verilmiş ve Orhaneli Müfreze komutanlığına bağlı olarak Yunanlılarla mücadele etmiştir.
Tavşanlı,14 Temmuz 1921 tarihinde Yunanlıların 3.Kolordusu tarafından işgal edilmiştir.14 Temmuz 1921’de Tavşanlı-Kütahya istikametinde ilerleyen 3.Kolordu’ya bağlı 10 ncu ve 7.nci Yunan tümenleri Tavşanlı’da Orhaneli Müfrezesinin mukavemeti ile karşılaşmışsa da bu direnmeyi kırarak saat 07.00 sıralarında Tavşanlı’ya girmiştir.Yunanlıların bu tümenleri,ileri hareketini akşama kadar sürdürüp Çukurköy’ün
17 Temmuz 1921 tarihinde Kütahya,Yunan Ordusu tarafından işgal edilmiş,18 Temmuz 1921 tarihinde de yapılan Eskişehir Muharebeleri sonucunda da Eskişehir düşman işgaline girmiştir.
Tavşanlı ve çevre ilçelerin düşman işgaline girdiği yıllarda Emet’e bağlı Sülye köyü yakınlarında bir Yunan birliğine karşı Kuvay-ı Milliye birlikleri,Alabardalı(Çamalan )Kabakçı Salih Efe Çetesi ve Sülyeli Molla Himmet ve ekibinin de katılımıyla Nisan 1922’de Cevizdere Zaferi kazanılmıştır.
Tavşanlı,3 Eylül 1922 tarihinde Pazar günü düşman işgalinden kurtulmuştur.İşgal,1 yıl,1 ay,15 gün sürmüştür.
1923 yılında yapılan tespitlere göre Tavşanlı’da 8 köy ve 562 hane Yunanlılar tarafından yakılmıştır.
Günümüzde Tavşanlı’ya bağlı köyler şunlardır;
Ağaköy,Akçaköy,Akçaşehir,Altınova,Arifler,Artıranlar,Avcılar,Aydınlar,Ayvalı,Baş-köy,Beyköy,Bozbelen,Burhan,Çakıllı,Çaldibi,Çaltılı,Çamalan,Çayır,Çayıroluk,Çıkrıcak,Çınarcık,Çobanköy,Çobanlar,Dağdemirli,Dedeler,Değirmisaz,Demirbilek,Derbent,Derecik,Devekayası,Doğanlar,Dudaş,Dulkadir,Dutlar,Dümrek Hüseyin Paşa, Dümrek Orta, Dümrek Ulu,Eğriöz,Elmaağacı,Elmalı,Emirler,Erikli,Eşen,Gazelyakup,Gevrekler,Göbel,Gökçeyurt,
Gölcük,Gümüşgölcük,GümüşYeni,Güzelyurt,İsaköy,Karacakaş,Karakaya,Karakişi,Karaköy,Karapelit,Karaşehir,Karcık,Kargılı,Karlı,Kavaklı,Kayaarası,Kayı,Kıranşeyh,Kırıkkavak,Kışla,Kışlademirli,Kızılbük,Kızılçukur,Kocayeri,Kozluca,Köprücek,Köreken,Köseler,Madanlar,Merkez,Gölcük,MerkezYeniköy,Nusratlar,Opanözü,Ovacık,Öksüzler,Örenköy,Sekbandemirli,Soluğanlar,Şahin,Şahmelek,Şapçı,Şapçıdede,Şenlik,Uluçam,Üyücek,Vakıf,Yağmurlu,Yataklı ve Yörgüç.